Type Here to Get Search Results !

Amazon İnsanı ve Okyanus İnsanı - Düzen

Amazon-Okyanus İnsanları yazı dizimize "Düzen" başlığı ile devam ediyoruz.

Prof.Dr.Selçuk Şirin diyor ki çocukların en azından odasını toplamayın. Orası onların dağınık ama kendilerini geliştirdikleri oda.

Evet ebeveynler büyüdükçe yani bizler yaşlandıkça çevremizdeki herşeyde "Düzen" ararız. Düzenli bir yaşam, düzenli garantili iş, maaş, makam, kariyer ... aslında hepsi iş dünyasının şu an %90'ı belki (ama hergün yapay zeka vs... bu topluluğun oranını eritecek) bir düzen içindeyiz.

Fakat teknoloji, inovasyon ve arge demek çocuğun oyun alanı gibi bir düzensizliğin kişiyi rahatsız etmesi ve motive etmesi nedeni ile gelişir. Yani dünyanın büyük büyük firmaları dahil CEO ve üst düzey profesyonelleri dünyayı ebeveynler gibi kendi sistemleri de bozulmasın diye düzenli görürler bir fazlalık ve değişiklik olsun istemezler. Aslında biraz da "Konfor Alanı" kavramı ile ilgili. Bu okyanus insanlarına kalsak Elon Musk'ın yaptığı Tesla elektrikli araçlar, dünyanın etrafına fırlatılan küçük Internet sağlayıcı uydular ve SpaceX uzay roketleri vs... hiç olmayacaktı.

Amazon insanlarına göre ortam, etraf, çevre, dijital yaşam stilleri vs.... hala eksik, hala dağınık, hala inovasyona ve gelişmeye dolaysıyla modern insanın starndartlarına eriştirilmesine ihtiyacı var.

Aynı endüstrilere veya günlük yaşamlara bakan Okyanus insanları ile Amazon İnsanları gördükleri aynı ortamı düzenli veya düzensiz görüyorlar. Oysa ortam 21.yüzyılın 2019 senesinde hiç olmadığı kadar düzensiz, karmaşık ve olması gerektiği ve imkanların verebileceği derecede akıllı değil, insana hizmet etmiyor, firmalar müşterilerinden anında dijital feedback almıyorlar, işleyişlerini sürekli optimize edemiyorlar, müşteriyi bazen dinlemiyorlar bile ve müşterinin dijital modern beklentilerini karşılayamıyorlar... İşte Okyanus profesyonellerinin aslında çok dağınık bir odayı varolan yetersiz/eksiz rapolarla herşey düzende ve tıkırında sanmaları bir sorun veya bir fırsat startup girişimler için ....

Yine örnek olarak Pele "Ginga" tarzı oyun tarzını 1958'de 17 yaşındayken finalde İsveç gibi bir düzenli oyun sistemine karşı ve öncesinde Fransa'ya karşı oynadı ve Brezilya ilk dünya kupasını "herkesin düzenli oyunu ile değil" en azından Pele'nin asimetrik ve dans eder gibi oyunu "Ginga" sayesinde kazandı.






Post a Comment

0 Comments
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.